İstanbul’da yaşayan birisi olası deprem iddialarının yıllardır gerçekleşmediğini bilir. Bunu artık tüm Türkiye halkı biliyor. Ancak büyük ve beklenen depremin uzunca yıllardır yaşanmamış olması bir dakika sonra yaşanmayacak olduğu anlamına gelmiyor. Belki bundan 1 dakika sonra, belki 50 yıl sonra, bir zaman gelecek ki İstanbul depremi olacak. Olmamaması mümkün, ancak olması daha fazla mümkün görülüyor.
15 milyondan daha fazla insanın bulunduğu İstanbul’da sadece 16 milyon yaşayan insan var. Turistler, diğer şehirlerden kısa süreliğine İstanbul’da yaşamaya gidenler bu rakama dahil edilmiş değil.
Olası depremlerde her zaman provokatif ifadelere tepki gösterilirken, gerçekler ise zaman zaman gizlenmeye çalışılır. Depremler değil, sağlam olmayan binalar insanları korkutmalıdır.
Depreme hazırlıklı değiliz
Elazığ depremi bugün için 6.8 şiddetinde oldu ve 20’den daha az bina yıkıldı. Yeraltında kalan insan sayısının 50’den az olduğu tahmin ediliyor (toplam rakam).
Halk olarak olası depremlere karşı birçok insanın evinde deprem çantası bulunmuyor. Zengin ve eğitimli insanların evlerinde bile deprem çantası bulunmadığı tahmin ediliyor.
Buna rağmen tüm şehirlerden Elazığ’a ekstra yardımlar gönderildi. Gönderilen bu yardımlar çalışmaların daha güvenli olarak ve daha hızlı olarak uygulanmasında öncü rol oynadı. İstanbul, Ankara ve diğer şehirlerden gönderilen tüm yardımlar yola çıktı, bazıları ulaştı, bazıları ise ulaşmak üzere.
Ancak Türkiye bir deprem ülkesi ve depremi şiddetli hissedebilecek noktada topraklara sahip. Deprem için Türkiye’nin herhangi bir fonu bulunmuyor. Bu yönüyle olası büyük bir depremde kullanılabilecek herhangi bir deprem fonu yok. Zorunlu deprem sigortası oranlarının Elazığ için %3’ten az olduğu tahmin ediliyor. Zorunlu olmasına rağmen konutlar deprem sigortası yaptırılmıyor.
Zorunlu deprem sigortası şirketlerinin ise gelecekte olası İstanbul ortaya çıkacak maddi hasarı karşılamalarının ne kadar mümkün olacağı, iflas başvurusu yapıp yapmayacak oldukları soru işaretlerine neden oluyor.
Gıda, barınma ve sağlık
Sağlık alanında Elazığ depreminde herhangi bir sorun yaşanmadı, ancak hastaneler kan ihtiyacı olduğunu bakanlık aracılığı ile bildirdi. 600 bin nüfuslu Elazığ’da kan ihtiyacının olması ise soru işaretlerine sebep oldu. Olası 18 milyonluk şehirde bu depremin olması durumunda kan ihtiyacının nasıl karşılanacak olduğu, stokların yeterli olup olmadığı ve doğru kullanılıp kullanılmadığı soru işareti olarak kaldı.
Sağlık alanında ise hizmetler oldukça iyi ve hızlı çalıştı. İletişim söz konusu olunca bu depremde sürekli ‘interneti kullanın, gereksiz arama yapmayın’ uyarısı yapıldı bölgedeki insanlara. Altyapıların yeterince güçlü olsun olmasın, deprem anında olası yüklenmelere karşı bu tür uyarılar normal karşılanıyor. Ancak telekom altyapısının daha iyi olması, daha güçlü bir şehirde olası ani yüklenmelere karşı dayanabilecek güçte olması gerektiği belirtiliyor.
Gıda konusunda bazı vatandaşlar bölgeye saatlerdir yardım gelmediğinden yakınırken, özellikle ekmek gibi temel gıdaların anında bulunamıyor olması üretim sorunundan dolayı ‘normal’ görülüyor.
Barınma konusunda ise maalesef özellikle kış aylarında yaşanacak olası depremlere insan sayısı nedeniyle çözüm bulmak hiçbir ülke için kolay olmuyor.
Yine de Türkiye’nin geçmişten bugüne depremlerden belirli dersler çıkardığı, bu dersler sonucunda özellikle arama-kurtarma alanında başarılarının giderek arttığını görmemek mümkün değil.
The post Depremlere Ne Kadar Hazırlıklıyız? appeared first on Zovovo - En İyi Bilgi Sitesi.
Kaynak: https://www.zovovo.com/deprem-hazirlik/
Yorumlar
Yorum Gönder